İnsan ve doğa arasındaki ilişki, karşılıklı saygı ve sevgi ekseninde kurulduğunda, sürdürülebilir hale gelir. Tabiatı tahakküm altına almadan, birlikte var olmayı, gelişip büyümeyi öğrenmek, yapılı çevreyi ona göre tasarımlayıp, inşa etmek, sürdürülebilir kalkınmanın öncüllerinden biridir. İnsan ve tabiata müdahale edildiğinde, her etkileşimin karşılıklı etkilerinin öngörülmesi, her iki tarafın birbirine daha iyi uyum sağlayacak şekilde değiştirilmesi gerekir.
İnsanlığın sahip olduğu bilgi birikimi ve deneyimlerin rehberliğinde, sorumluluk duygusuyla hareket edildiğinde, ekolojik olarak sağlam, estetik açıdan tatmin edici, ekonomik olarak ödüllendirici, yapılı yeni çevreler ve yaşam alanları oluşturulabilir.